İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları İçin E-İmza
E-imza her geçen gün yaygınlaşıyor. E-imzanın kullanım alanlarından biri de İş Sağlığı ve Güvenliği alanı bu alanda akıllara takılan soruları yanıtlamak açısından Ekinoks Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Genel Koordinatör’ü Kerem Yıldızbaş ile bir araya geldik.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
2014 yılında İş Güvenliği Uzmanı ve İş Güvenliği Koordinatörü olarak çalışmaya başladığım Ekinoks Ortak Sağlık Güvenlik Birimi’nde son üç yıldır Genel Koordinatör olarak çalışmaktayım. Beraberinde Ekinoks Akademi İlk yardım Eğitim Merkezi çalışmalarını da yürütmekteyim. Ekinoks OSGB olarak, İstanbul geneli ve Kocaeli’de 350 firmaya iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermekteyiz. Kurumumuzun etkin ve kalite odaklı standartları, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından OSGB HİSİP (Hizmet Standartlarının İyileştirilmesi Projesi) kapsamında belgelendirilmiştir. Biz bu standartları birlikte çalıştığımız her kurumda, işverenden tüm çalışanlara kadar ulaştırma gayreti içerisindeyiz.
Kurumlar İş Sağlığı ve Güvenliği alanında nasıl çalışmalar gerçekleştirmeli ve İş Sağlığı Güvenliği Uzmanlarının kurumların bu çalışmalarındaki rolü nedir?
2012 yılında yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki çalışmalar için öncelikle kurumların tehlike sınıflarını bilmeleri gerekiyor. Çalışan sayısı ellinin altında olan az tehlikeli firmalarda henüz yasal zorunluluk yok. Bunlar ve Kanunda kapsam dışında kalanlar haricinde tüm firmaların, Bakanlığın isg-Katip olarak adlandırdığı ve e-Devlet üzerinden giriş yapılan sistemde, İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı atamaları olması ilk zorunluluk.
Bu Uzman ve Hekim, yapılacak tüm İSG çalışmalarında çeşitli yetki ve sorumluluklara sahipler. Hazırlayacakları Yıllık Çalışma Planı ve Yıllık Eğitim Planı doğrultusunda, Kanun ve yönetmeliklere uyuma dair ilk görevleri, kurumlara rehberlik etmektir. Kanunda işverenlerin ilk yükümlülükleri, mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gerecin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve iyileştirilmesi için yapacakları çalışmalar olarak geçmektedir.
Tüm bu yükümlülüklerin doğru bir şekilde yerine getirilebilmesi için iyi bir rehberlik hizmeti alınmasının zaruridir. Çünkü iş sağlığı ve güvenliği bir şekliyle kalite süreci olması sebebiyle birçok bilgiye ve düzenlenecek çok sayıda belgeye ihtiyaç duyar. Şu an uygulamada bu sürecin yönetimi ağırlıkla İş Güvenliği Uzmanlarındadır. Bu sebeple bilgili, deneyimli, sorumluluk sahibi, organizasyon ve iletişim yeteneği güçlü, mevzuata hâkim bir Uzman, kurumun bütün çalışmalarının sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için elzemdir.
Bildiğiniz gibi teknolojinin ilerlemesi işlemlerimizin birçoğunu dijital ortamda gerçekleştirmemize neden oldu. İş Sağlığı Güvenliği alanında bu geçiş nasıl yaşandı değerlendirebilir misiniz?
İş Sağlığı ve Güvenliği yasal düzenleme olarak maalesef ülkemize oldukça geç geldi. 2012 Haziran ayında çıkan Kanun, bu sebebiyle dünyadaki örneklerine göre oldukça iyi. Ama elbette uygulamalarda alacağımız yol oldukça uzun. Biz ülke olarak, bu yola ileri teknolojiyle girdik demenin yanlış olmayacağını düşünüyorum. Sizin Haziran 2005’te faaliyete başlayan ilk Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısı olduğunuzu düşünürsek, İSG bir geçişten ziyade teknolojiyle başladı diyebiliriz.
İş Sağlığı ve Güvenliği alanında kullanılan ve iş süreçlerinize hız kazandıran uygulamalar mevcut mu hangi uygulamaları kullanıyorsunuz?
Öncelikle az önce bahsettiğimiz isg_Katip, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması ve takip edilmesini sağlayan bir yazılımdır. Bu sisteme e-Devlet üzerinden ulaşılır ve ilgili resmi kurumlarla entegredir. 2018 yılı itibariyle, İşyeri Hekimlerinin e-reçete düzenleyebilmeleri amacıyla, SGK Medula Uygulamaları altında yer alan e-reçete web servisinin entegre edildiği bir otomasyon temin edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu tarihten itibaren İşyeri Hekimleri, reçeteleri otomasyon sistemine girmek ve e-İmza ile imzalamak zorundadırlar.
2018 yılı itibariyle, İşyeri Hekimlerinin e-reçete düzenleyebilmeleri amacıyla, SGK Medula Uygulamaları altında yer alan e-reçete web servisinin entegre edildiği bir otomasyon temin edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu tarihten itibaren İşyeri Hekimleri, reçeteleri otomasyon sistemine girmek ve e-İmza ile imzalamak zorundadırlar.
Bunun arkasından, İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgi Yönetim Sistemi (İBYS) 2018 takvimi ve İBYS Genelgesi yayımlandı. Çalışanlara verilen eğitimler ve yapılan muayenelere ait kayıtlar daha önce sadece matbu olarak arşivlenmekteydi. İBYS aşamalı olarak e-Eğitim’e geçti. Bu da İş Güvenliği Uzmanlarının da e-İmza ile tanışmalarına vesile oldu.Takiben İşe Giriş Ve Periyodik Muayene Formlarını, e-Muayene olarak yapabilir hale geldik.
İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, risk faktörleri ve risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmaları kapsayan Risk Değerlendirmeleri de çok yakında e-Risk uygulaması ile hazırlanabilecek ve e-İmza ile Bakanlığa gönderilecek.
Bildiğiniz gibi 13.09.2017 itibariyle, işyerlerinde e-reçete uygulaması da başladı. 27.02.2018 tarihinde yapılan duyuru ile İBYS yani İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgi Yönetim Sistemi çalışmaları resmen başlamış oldu. Bu çalışmaların İş Sağlığı ve Güvenliği alanındaki katkılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İSG alanında; çalışanlara, kurumlara, sektörlere ve her tür prosese ait sayısız veri toplayarak çalışıyoruz. Tüm bu veriler bizi, bir o kadar çok risk senaryosuna çıkarıyor. İşte bu senaryoları ne kadar iyi değerlendirebiliyor ve gerekli önlemleri önceden alabiliyorsak, o kadar fazla iş kazasını engellemiş, o kadar fazla meslek hastalığının önüne geçmiş oluyoruz. İBYS çalışmaları; ulusal verileri, bütünleşik bir bakış açısıyla değerlendirmemizi sağlayacaktır. Ülkemizde, meslekler ve sektörlerle ilgili gereken önlemlerin bir an önce alınabilmesi İBYS katkı sağlamaktan fazlasıdır.